: Health,Psychology,Sağlık Blog-: CİLT TEMİZLİĞİ
5.09.2008

CİLT TEMİZLİĞİ

0 yorum

NEDEN CİLT TEMİZLİĞİ...
Kimilerine göre günlük cilt temizliğinin ille de yapılması sadece makyaj yapanlar için geçerli bir koşuldur. Oysa; cilt temizliği, makyaj temizlenmesiyle karıştırılmamalıdır. Hiç makyaj yapılmasa bile cildinizin günlük temizliğe ihtiyacı vardır. Üstelik makyaj, bazı koşullarda cildimizin maruz kaldığı çevre kirlerine karşı kalkan görevi de görür. Genç yaşlarda cilt temizliğinin ayrıca önemi var; kirlerle tıkanmış yağlı bir cilt akne ve gözeneklere davetiye çıkarır. Akneler izbırakır, açılmış gözenekler ise uzun zaman sıkıştırılamaz, zamanla daha da belirginleşirler. Yaşlandıkça temizliğin önemi farklılaşır; kirlerin birikmesi cildin solgunluğuna ve serbest radikallerin atılımına engel teşkil eder.
Cilt kirliliğine yol açan nedenler:
Cildin kendisinden kaynaklanan doğal nedenler: ter gibi, yağ salgılanması gibi... Çevreden kaynaklanan nedenler: Hava kirliliği, çeşitli gazlar, sigara dumanı, toz toprak vs... Kullandığımız kozmetiklerin artığı (makyaj kalıntıları vs.) Kirlenme etkileri: Cildin yüzeyinde: Kirlerin birikmesi sonucunda cilt sağlıklı nefes alamaz, bu da cildin su ve gaz değişimini engeller. Cildin en üst tabakası olan epiderma yeterince koruyucu görevini yerine getiremez. Cildin alt tabakalarında: Cilt yüzeyinde biriken kirler güneşin UV ışınları etkisiyle okside olarak serbest radikallerin ve toksinlerin ciltten dışarı atılımını engellerler. Üstelik derinlere giren toksinler cildin üst yüzeyine yayılarak hücre fonksiyonlarını da bozarlar. İşte bu nedenle cildin düzenli olarak kirlerden arındırılarak temizlenmesi gerekir. Bu temizlik sayesinde cilt rahat nefes alacak, tıkanıklık olmayacağı için cilt pürüzsüz ve sağlıklı görünecektir.
TEMİZLİK YÖNTEMLERİ
Her cildin sevdiği ürünler farklıdır. Hatta bazen yağlı bir cildin temizlik maddesi olarak krem dokularını, kuru bir cildin ise ille de suyu sevdiğine tanık olabiliriz. Bu durumda, cildi yııpratmadan istediği ve sevdiği temizliği yapmakta yarar var.
Cilt temizliğinin ilk adımı, temizleyici süt veya krem ile kirleri yumuşatıp yerinden kopararak bir pamukla almaktır. Ardından temizleyicinin kalıntıları da bir tonik veya losyonla silinerek temizlenir. Tonik veya losyonun sıkıştırıcı, nemlendirici ve ferahlatıcı etkisiyle cilt rahatlayıp sonraki bakım malzemelerine hazırlanır.
Nasıl temizlik yapacaksınız?..
Öncelikle makyaj yapanın da, yapmayanın da düzenli ve sağlıklı bir şekilde cilt temizliğini yapması gerektiğine inanalım. Cilt temizliği iyi bir cilt bakımı için de çok önemlidir. Gözenekleri açılmış bir cilt bakım ürünlerinin aktif maddelerinden daha iyi yararlanır. Cildinizin türüne göre sabah ve akşam temizliği yapılmalıdır. Bu sınıflandırma firmalar tarafından karma/yağlı ciltler, normal/karma ciltler; normal/kuru ciltler, kuru/hassas ciltler gibi genellenerek ayrılır. Genel olarak; cilt akşamları süt ve tonikle; sabahları ise, suyu seviyorsanız suyla kullanılan bir temizlik ürünü, tonik ve nemlendirici ile yapılmalıdır. SU tercihiniz değilse, özellikle kuru ciltler için süt veya krem, yumuşak bir tonik ve nemlendirici üçlüsü idealdir. Yaz aylarında yüzünüzü yıkayarak cilt temizliği yapılmasında hiçbir sakınca yok, hatta yararı bile var. Ancak kış aylarında ille de su istiyorsanız, yüzünüzü mutlaka yumuşak bir ürünle yıkayıp, gündüz kremi sürerek dışardaki soğuk ile içerdeki kuru sıcak havaya karşı korumalısınız. Cilt yapısına aykırı düşen bir tercihiniz varsa, uzmanınıza danışın. Belki cildinizi sağlığı için cildinizi alışık olmadığı yeni ve onun için daha sağlıklı olacak bir temizliğe alıştırmanız gerekecektir. Neden tonik: Gözenekleri sıkıştırmak, nemlendirmek, canlandırmak, kullanılan ürününün artıklarını temizlemek, serinletmek ve ışıltı katmak için gereklidir.
ÖRNEKLER
Clarins: Kuru/normal ciltler için ve yağlı/karma ciltler için Lait Demaquillant; kuru/normal ciltler için ve karma/yağlı ciltler icin Lotion Tonic. Suyla temizliği tercih edenlere: Doux Nettoyant Moussant temizleyici köpük. Genç ciltlerin temizliği için Clean&Clear Temizleyici Krem Jel. Dermalogica'dan suyla durulanan temizleyiciler: Kuru ciltlere Essential Cleansing Solution süt; yağlı ciltlere killi Dermal Clay Cleanser; tüm ciltlere Special Cleansing Gel. Lierac: Normal/kuru ciltlere Lait Demaquillant Douceur ve Lotion Vitale Douceur ; normal/yağlı ciltlere Lait Demaquillant Equilibre ve Lotion Vitale Equilibre. Yağlanmaya eğilimli ciltler için Regulance temizleme serisi. Neutrogena: Cildi kurutmayan temizleyici losyon Non-Drying Cleanser, kağıt mendille siliniyor ya da suyla durulanabiliyor. Roc, Demaquillant temizleme setinde cilt türüne göre formüle edilmiş ikililer: Lait Demaquillant ve Lotion Tonic.Suyu sevenler için suda durulanan bir süt: Lait Nettoyant A L'Eau. Galenic: Nemlendirici temizleme sütü Lait Demaquillant Hydratant ve Lotion Tonic Hydratant. Vichy: Kaynak suyu bazında temizleyiciler Purete Thermale Lait Demaquillant ve Purete Thermal Lotion Tonic. Guerlain: Issima serisinden Pure Veil Cleansing Milk; normal/karma ciltlere Pure Dew Cleansing Gel; normal-kuru ciltlere nemlendirici,normal/karma ciltlere gözenek sıkıştırıcı tonik. Biotherm'den hassas ciltlere özel Biosensitive temizleme setinde Creme Nettoyant Haute Tolerance veya Lait Fluide Demaquillant Haute Tolerance; sakinleştirici tonik: Brume Thermale Calmante. Helena Rubinstein: Kuru ciltler için yumuşak temizleme seti: Delicious Cleansing Milk ve Delicious Aromatic Lotion. Yağlı ciltler için dengeleyici Skin Pureness Mat temizlik setinde Gel, Tonic ve Mask var. Yves Saint Laurent: Suyla temizliği seven yağlı ciltlere Gel Mousse Purete ve Tonique Soin Purete. L'Oreal Plenitude: suyu sevenlere yağlı ciltler için yeşil, kuru ciltler için pembe renkte Hydraflash jeller.
I. TEMİZLİK

A- HİJYEN NEDİR, NE ÖNEMİ VARDIR?

Sağlığa zarar verecek ortamlardan korunmak için yapılacak uygulamalar ve alınan temizlik önlemlerinin tümü hijyen olarak tanımlanır.

Her insan kendi temizliğinden sorumludur. Çocuk yaşlarda anne, baba veya öğretmenler tarafından çoğu zaman bizzat yapılarak öğretilen temizlik uygulamalarının, çocukluktan sonra bireyin kendisi tarafından yapılması gerekmektedir. Örneğin; tuvaletten sonra ve yiyeceklere dokunmadan önce ellerin yıkanması bir alışkanlık olmalıdır. Her gün yapılan işler arasında banyo yapma bir başka temizlik uygulamasıdır.

Temizliğin sadece görünür kirlenme olduğunda yapılması yeterli değildir. Örneğin; uykudan uyanınca yüzün yıkanması, çamaşırların değiştirilmesi, gündelik temizlik uygulamalarıdır.

Su ve sabun olmadan temizlikten bahsetmek olası değildir. Gelişmiş toplumlarda kişisel temizlikte en fazla kullanılan malzemelerin başında su ve sabun gelmektedir. Bunun yanı sıra banyo süngerleri, lifleri, diş fırçaları, el ve ayak temizliği ile vücut temizliğinde kullanılan fırçalar, tırnak makası ilk akla gelen temizlik araçlarıdır. Bunların tümü başkalarıyla paylaşılmaması gereken, kişisel temizlik araçlarıdır.

Başta kişinin kendi sağlığı olmak üzere, başkalarının da sağlığını korumanın en önemli aracı temizliktir. Sadece beden temizliği değil, kullanılan her şeyi ve her ortamı temiz tutmak da temiz olmanın gereğidir.

B- CİLT TEMİZLİĞİ

Vücuda ait kişisel temizlik ile pek çok hastalığın önüne geçilmektedir. Birkaç örnek vermek gerekirse; ishalli hastalıklar, soğuk algınlıkları, cildin mikrobik hastalıkları, cildin mantar, uyuz ve bitlenme gibi parazitlerle oluşan hastalıkları ve bazı allerjik hastalıklar sayılabilir. Uygun vücut temizliği bir çok deri sorununu ve hastalığını önleyici ve ortadan kaldırıcı bir önlemdir.

Kişisel temizlik alışkanlıklarının önlediği diğer bir sorun vücut kokusudur. Vücut kokusu vücut yüzeyinde bulunan mikropların (bakterilerin) teri parçalamasına bağlı olarak meydana gelmektedir. Koku meydana getiren vücut bölgeleri öncelikle ayaklar, kıl köklerinin yoğun olduğu kasık ve koltuk altlarıdır. Her gün banyo yapılamadığı durumlarda koltuk altı önce sabunlu bir bezle, sonra su ile iyice silinmeli ve temizlenmelidir. Deri üzerine daha sonra bir deodorant veya ter önleyici uygulanabilir. Deodorantlar kokuyu sadece maskelerler. Bu nedenle temizlik aracı olarak değil, geçici bir uygulama olarak değerlendirilmelidirler. Giysilere sinen ter kokusu, beden temizliği yapılsa bile, aynı giysinin temizlenmeden tekrar kullanılması halinde kalıcı olur. Özellikle sık yıkanmayan kalın kazaklar kullanılırken bu nedenle özen gösterilmelidir. Vücudun terleme oranının artması kokunun da artması anlamına gelecektir. Ancak insan bir süre sonra kendi kokusuna duyarsızlaşır. Yoğun bedensel çalışma vücuttan çıkan ter miktarının artmasına neden olmaktadır. Bedensel etkinliği fazla olmadığı halde, bazı bireylerin ter bezi salgısı fazla olabilir. Bu durum ergenlik ve menapoz durumlarında özellikle ortaya çıkabilir.


C- SAÇ TEMİZLİĞİ VE BAKIMI

Saçlar da baş derisinde bulunan kıl köklerinden uzayarak büyüyen kıllardır. Kıl köklerindeki bezlerden salgılanan maddeler yağlı yapıdadır.

Sağlıklı saçlara sahip olmak için düzenli biçimde yıkanmak gerekmektedir. Saçların fırçalanması dökülen saçlar, kir ve tozları uzaklaştırıcı işlev görmektedir. Normal bir saçın haftada en az bir ya da iki kez yıkanması gerekmektedir. Yağlı saçlar ise daha sık yıkanmalıdır. Saçlar temiz su ile iyice durulandıktan sonra kurutulmadan önce nazik bir biçimde taranmalıdır. Saçların kurulanmasında yumuşak bir havlu kullanılmalıdır. Kurulama işlemi de yumuşak olmalıdır. Eğer sert bir havlu kullanılır ya da çok şiddetli ovulursa saçların uçları çatallanabilir. Saçlar elektrikli kurutucularla kurutulabilir. Ancak kurutucunun saça çok yakın tutulmaması gerekmektedir. Bu durumda saçlı deri ve saçlar fazla sıcaktan olumsuz etkilenebilirler.

Saçların yıkanması için kullanılan sabunların ve şampuanların esasını kolay çözünebilir özellikteki yağ eritici bir madde oluşturur. Şampuanlara ayrıca koku, renk ve yoğunlaştırıcı maddeler eklenir. Bu ek maddeler saçlı deride tahrişe yol açabilirler. Piyasada bulunan şampuanlarda kullanılan bazı maddeler allerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle şampuan seçiminde, niteliği bilinmeyen maddelerden kaçınılmalıdır.
Saç diplerinde kepek varsa, sık sık çok sıcak olmayan su ve sabunla yıkamak yararlı olabilir. Saçlar bol su ile iyice durulandıktan sonra da kepeklenme önlenemiyorsa bir sağlık kuruluşuna danışılmalıdır. Hekim önerisi dışında saçlar için yararlı olduğu ileri sürülen maddeler güvenli olmayabilirler. Saç temizliğinde kişisel olarak kullanılan fırça ve taraklar sık aralıklarla sıcak sabunlu su ile yıkanmalı ve durulanmalıdır. Sağlık yararı dışında saçların temizlik ve düzeni, insanlar arasındaki ilişkilerde ve kendini iyi hissetmede etkisi olan olumlu dış görünüş açısından da önemlidir.


D- YÜZ, GÖZ VE KULAK TEMİZLİĞİ

Her sabah yataktan kalkıldığında su ile yüzün yıkanması gerekmektedir. Gece uykudan önce, yüzün sabunla yıkanarak temizlenmesi yüz derisi üzerindeki günün kirini arındırır. Cildin doğal kimyasal yapısına uygun sabunlar yüz temizliği için tercih edilmelidir.

Çoğu zaman görme keskinliğinin kaybedildiği farkedilmeyebilir. Bu nedenle düzenli aralıklarla göz muayenesi yaptırılmalıdır. Görme bozukluğu olanların gözlük yerine kontakt lens kullanması oldukça yaygındır. Bazı kişiler sadece göz rengini değiştirmek için estetik amaçlı kontakt lens kullanırlar. Kontakt lens kullanımında temizlik çok büyük önem taşımaktadır. Bu temizliğe ilk gün nasıl uyuluyorsa kontakt lens kullanıldığı sürece de aynı titizlikle uyulması gerekmektedir.

Bazen güzelliği daha belirgin hale getirmek için başta göz çevresi ve kirpikler olmak üzere makyaj amacıyla yüze sürülen çeşitli maddeler kullanmaktadır. Öncelikle bu maddelerin kaliteli olması çok önemlidir. Buna rağmen göz çevresinde ve yüzde mikrobik ya da allerjik sorunlarla karşılaşılabilir. Makyaj yapılıyorsa her akşam yatmadan önce muhakkak göz çevresinde ve yüzde kullanılan makyaj artıkları uygun krem ve solüsyonlar kullanılarak ya da su ve sabunla temizlenmelidir. Makyaj temizliğinde kullanılan malzemelerin niteliği de en az makyaj malzemeleri kadar önemlidir. Bu tür malzemeler yeterince kaliteli olmadığında cildin yıpranmasına, sivilce ve siyah noktaların oluşmasına hatta lekelenmelere yol açabilir.

Kulak temizliğinde kulak arkasının temizliği unutulmamalıdır. Kulak içine herhangi bir cisim sokulmamalıdır. Dış kulak yolunun zedelenmesi tehlikeli iltihaplanmalara neden olabilir.

Kulağa küpe takarken bunun kulakta allerji yapabileceği bilinmelidir. Bu nedenle kullanılacak küpelerin allerji yapma özelliği çok az olan altın ya da gümüşten yapılanları tercih edilmelidir.

Klipsi olmayan küpe kullananlar kulak memesinde delik açtırmaktadırlar. Bu deliği açarken kullanılan delici aracın ve peşi sıra takılan ip ya da halkanın mutlaka mikropsuz olması gerekir. Aksi takdirde kulak memesinde çok tehlikeli durumlara yol açabilecek iltihaplanmalar görülebilir. Ayrıca kulak memesine delik açılırken tek kullanımlık aletler kullanılmadığı taktirde bugün için çok yaygın hale gelmiş kan yolu ile bulaşabilen sarılık (hepatit B), AIDS (HIV) gibi, mikropların yol açtığı hastalıklara yakalanma tehlikesi vardır. Doğal olarak bu riskler kulak gibi vücudun başka yerlerine de takılan cildi delici takıların ve işlemlerin (dövme gibi) tümü için geçerlidir.


E- AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI

Diş ve diş eti hastalıkları ülkemizde ve dünyada en önemli sağlık sorunları arasındadır. Ancak hayatı doğrudan tehdit etmediği için gereken önem verilmemektedir.
Ağız sindirim kanalının girişidir. Ağızdaki olumsuzluklar diş sağlığının bozulmasına, sindirimin olumsuz etkilenmesine yol açar. Ağızla aldığımız yiyecekler çiğnenip, tükürükle karıştırılarak yutulmaya ve sindirime hazır hale getirilirler. Ağız aynı zamanda konuşmaya yardım eder. Tat alma organı olan dilin; çiğneme, yutma, konuşma gibi çok önemli yan görevleri de bulunmaktadır.

Dişlerin besinlerin parçalanması, öğütülmesi görevlerinin yanı sıra konuşmada ve görünümümüzde önemli etkileri vardır. Dişleri eksilmiş kişilerin bazı sesleri çıkarabilmeleri zorlaşır, çiğnemede ve/veya ısırmada da zorluk olur. Dişlerin gelişim süreci içerisinde ilk çıkan süt dişleri, daha sonra yerlerini kalıcı dişlere bırakır.

Ağız ve diş sağlığında en önemli iki hastalık diş çürükleri ve diş eti iltihaplanmalarıdır. Diş eti hastalıkları kimi zaman diş yuvasının bulunduğu çene kemiğinin erimesine kadar ilerleyen bir etki yapabilir. Diş sağlığının bozulması vücuttaki diğer organları da etkileyebilir. Dişler neredeyse bütün sistemleri olumsuz etkileyen sürekli enfeksiyon odağı haline gelebilir ve kalp, böbrek, eklemler vb. yapılarda önemli sağlık sorunlarına yol açabilen enfeksiyonlara kaynaklık edebilir.

Ağızda ve dişlerde yapısal ve işlevsel herhangi bir bozukluğun olmaması, ağız ve dişlerin görevlerini tam olarak yapabilmeleri durumu "ağız ve diş sağlığı"nın varlığını gösterir.


1. Diş Çürümesi

Diş çürüklerinin oluşmasında üç temel etmen bulunmaktadır: Duyarlı bir diş yüzeyi, mikroorganizmalar için elverişli yiyecek artıkları, bunların parçalanmasına ve asit oluşumuna yol açacak mikroorganizmaların varlığı. Besinler içinde diş çürümesine en çok neden olanlar karbonhidratlar, yani kabaca, şekerli gıdalardır.

Dişler düzenli olarak fırçalanır ve bakımlarına özen gösterilirse, mikroplar onlara zarar veremezler. Diş çürüğü, dişte oyuklar yaparak dişin yapısını bozan ve kendi kendine iyileşmeyen bir hastalıktır.

Dişler iyi temizlenmeyecek olursa, üzerinde besin artıkları ve mikroplar birikir. Ağız içerisindeki bakteriler yiyecek artıklarındaki şekerli maddeleri kullanarak onu saydam, yapışkan bir madde haline getirir ve dişler üzerine yapışmasını sağlar. Bu birikintilere plak denir. Bu plaklar bakterilerin diş üzerinde tutunmalarını da kolaylaştırırlar. Besinlerin tatlandırılması için kullanılan şekerli maddelerin içinde bulunan asit, dişlere zarar verebilir, ancak bakterilerin kendileri de asit oluşturabilmektedir. Asit diş minesinin erimesine neden olur. Böylece oluşan erime bölgelerinden giren mikroplar kolayca alttaki yumuşak dokuya ulaşabilirler.

Asitler dişin koruyucu tabakası olan diş minesi üzerinde küçük delikçikler oluşturur. Bu delikler giderek genişler ve küçük oyuklar haline gelir. Diş minesinin erimesinden sonra çürük hızla ilerler, alttaki tabakada geniş ve derin bir oyuk meydana getirir. Diş çürüğü diş özüne doğru ilerledikçe dişler ağrımaya başlar. Çürük daha da ilerlerse diş özü bölgesinde ve çene kemiği içerisinde cerahat oluşmaya ve birikmeye başlar. Buna diş apsesi denir. Eğer diş hekimi tarafından daha başlangıcında tedavi edilmeyecek olursa çürük diş için daha zor, karmaşık ve pahalı tedaviler gerekebilir. Diş plağı, diş etlerinin önemli hastalık nedenlerinden biridir. Yemeklerden sonra dişlerin fırçalanması ve diş ipi kullanarak yemek artıklarının çıkarılması dişlerin çürümesini, diş eti hastalıklarının oluşumunu ve ilerlemesini önler.

Dişlerin ağrımaması sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Diş ağrısının olması için diş çürüğünün çok ilerlemiş olması gerekir. Diş çürüklerinin tedavi edilebilir dönemde belirlenmesi için ağrı oluşmasını beklemeden senede en az iki kez diş hekimine giderek dişlerin muayene ettirilmesi gerekir. Diş hekimleri gerektiğinde dişlerin filmini çekerek gözle görünmeyen diş oyuklarını da belirleyebilirler.

Diş çürüklerinin erken dönemde tanınması dişlerin kaybedilmesini engelleyebilir veya en azından geciktirebilir. Bu hem sağlık açısından, hem de sosyal ve ekonomik açıdan önemli katkılar sağlar. Ağza takma diş takılmasına olan ihtiyacı azaltır. Hiçbir şey kendi doğal dişlerimizin yerini tutamaz. Kalıcı dişlerin erken dökülmesi beslenme sorunlarına neden olur. Doğal dişlerin uzun süre dayanmasında ağız ve diş bakımının önemi çok büyüktür.

Diş sağlığı açısından sularla aldığımız flor da çok önemlidir. Sularında flor eksikliği olan yerleşim yerlerinde diş çürüklerinin oranı çok artar. Bu nedenle florla ilgili olarak sağlık kuruluşlarının önerilerine uyulmalıdır.


2. Diş Eti Hastalıkları

Dişin diş eti dışında görünen bölümü diş minesi denilen sert bir tabaka ile kaplanmıştır. Bunun altında daha yumuşak bir yapı vardır. En içte ise diş özü vardır. Burada bol miktarda damar ve sinir bulunur. Diş gövdesi diş etine ve onun altındaki kemiğe girdiği bölümde daralır. Bu bölüme dişin boyun bölümü denir. Çene kemiği içinde kalan bölümüne ise dişin kök bölümü adı verilir. Diş kökü diş yuvasında çene kemiğine özel doku uzantıları ile sıkıca bağlanmıştır. Diş eti hastalıkları, diş çürükleri ağız kokusuna neden olabilir. Ağız kokusu olduğunda nedeni araştırılmalıdır.

Diş eti hastalıkları en önemli diş sağlığı sorunları arasındadır. Ağız hijyeninin bozukluğu ile yakından ilişkilidir. Başlangıç döneminden itibaren diş etleri kolay kanar. Diş eti kanamalarında diş hekimi muayenesi zorunludur. Diş etleri, diş yuvaları ve ağız tabanındaki iltihaplanmalar genel olarak diş eti hastalığı olarak bilinmektedir. Diş üzerindeki plaklar bunun en önemli nedenidir. Tedavi edilmeyen diş eti iltihapları çene kemiğinin de iltihaplanmasına ve zarar görmesine yol açabilir.

Diş çürüğü, diş eti hastalıkları, sinüzit, bademcik iltihabı, solunum sistemi hastalıkları, sindirim sorunları, ağız bakım yetersizliği ağız kokusuna neden olabilir. Bu hal, sosyal ilişkileri de etkiler. Bazı metabolizma hastalıkları da ağızda kendine özgü kokular yapabilir.



2. Tuvalet Sonrası Beden Temizliği

Sağlıklı bir insanda idrar mikrop içermez, ancak dışkının her milimetre küpünde milyonlarca bakteri bulunur. Bunlar bağırsaklarımızdan atılmış olmasına rağmen, herhangi bir yolla tekrar vücudumuzun iç ortamına bulaştıklarında hastalığa neden olurlar. Bu nedenle özellikle dışkılama sonrası temizliğin özenle yapılması çok önemlidir. Dışkılama sonrası temizlik, daha önce de belirtildiği gibi idrar çıkışı açıklığına ve kadınlarda vajina girişine mikrop bulaştırmamak için mutlaka önden arkaya doğru yapılmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken diğer noktaysa, dışkılama sonrası temizlik yapılırken ellere mikrop bulaştırılmamasıdır. Dışkılama sonrası temizlikte doğrudan eller kullanıldığında kirlilik öyle artmaktadır ki etkili yıkama ile dahi eller tam olarak temizlenmemektedir. Bu nedenle dışkılama sonrasında ilk temizliğin, gözle görünür bir kirlilik kalmayıncaya kadar yinelenerek her seferinde kuru temiz tuvalet kağıdıyla, daha sonra yine el değdirilmeden fışkıran suyla ya da ıslatılmış kağıtla yapılması ve bölgenin tuvalet kağıdı ile kurulanarak temizliğin bitirilmesi en uygunudur. Bu işlem bittiğinde eller mutlaka aşağıda el temizliğinde anlatılan şekilde etkili bir biçimde yıkanmalıdır. Özellikle ellerde istenmeyen bir bulaşmanın olduğu durumlarda kullanılan musluk, sifon ya da kapı kolu ve benzeri bir yüzeye dokunmak gerekiyorsa, buralara doğrudan temas yerine tuvalet kağıdı kullanarak dokunmak, tuvalet kağıdının ruloda kalan bölümünü kirletmemek, hem daha sonra kendimizi hem de birlikte ortamı paylaştığımız insanları, dışkı ile bulaştırmamak açısından önemlidir.


H- EL VE TIRNAK TEMİZLİĞİ VE BAKIMI

Günlük yaşamda en fazla kirlenen organların başında eller gelmektedir. Kirli yüzeylere sürtünen ve dokunan ellerin yıkanmadıkları sürece birer mikrop barınağı olmaya başladığı bilinmelidir. Bu nedenle ellerin düzenli olarak yıkanması gerekmektedir. Olanak bulunan her ortamda eller akar su altında sabunla, el sırtı, avuç içi ve parmak araları köpüklerle kaplanıp 15 saniye ovuşturularak (yavaşça 15'e kadar sayarak bu süre belirlenebilir) yıkanmalı, durulanmalı, başkası tarafından kullanılmamış havlu, kağıt havlu ya da kağıt mendille kurulanmalıdır. Kurulama olanağı yoksa elleri bir yere sürmek yerine havada kendiliğinden kurumasını sağlamak en doğru davranıştır. Tırnakların kesilmiş, varsa ojenin eskimemiş olması el temizliği için ön koşuldur. Su ve sabun bulunmayan yerlerde el temizliği hazır ıslak temizlik mendiliyle yapılabilir.

Eller ne zaman yıkanmalıdır?
- yemeklerden önce ve sonra
- yemek hazırlamadan önce ve sonra
- diş, ağız, yüz, göz temizliği yapmadan önce
- tuvalet gereksiniminin giderilmesinden önce ve sonra
- kirli, tozlu bir işi tamamladıktan sonra
- dışarıdan eve ve işe geldikten sonra
- hasta olan bir yakınımızı ziyaretten sonra
- yukarıdakilere uyan hiçbir iş yapılmasa dahi gün içinde çeşitli saatlerde (her zaman temiz görünecek şekilde)

Tırnağın etten ayrıldıktan sonraki bölümünün altında kir ve yağ kolayca birikir. Ayrıca burada mikroplar barınabilir, bağırsak parazitlerinin yumurtaları da bulunabilir. Tırnakların düzenli kesilmesi, banyo yaparken de tırnak fırçası ile fırçalanarak temizlenmesi gerekir. Tırnak yemek, bu nedenle de sağlığa zararlı bir alışkanlıktır.

El tırnakları yarım ay biçiminde, ayak tırnakları ise düz olarak kesilir. Ayak tırnaklarının yarım ay biçiminde kesilmesi tırnak batmalarına neden olabilir.


I- AYAK TEMİZLİĞİ

Ayaklar her gün çorap ve ayakkabı içerisinde terlediğinden düzenli olarak yıkanmalıdırlar. Yıkanma işlemi yapılmaz ise çevreyi rahatsız edecek kokular, daha sonra da ayak sağlığını bozabilecek nasır gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Ayaklar düzenli olarak yıkanmalı, her yıkamadan sonra parmak araları havlu hatta saç kurutma aracı ile iyice kurutularak mantar enfeksiyonları için ortam oluşması önlenmelidir. Ayak havluları ellerin kurulanmasında kullanılmamalıdır.

Ayak sağlığı ve temizliği için kullanılan çorap ve ayakkabı da önemlidir. Özellikle çorapların pamuklu olması ayak sağlığı için tercih nedenidir. Çorapların temiz olması ve günlük olarak değiştirilmesi gerekmektedir.


J- BANYO YAPMA

Mümkün olduğunca sık yıkanmak gerekir. Özellikle deri yüzeyinde bulunan mikropların, yığılan kirlerin, ter ve diğer bileşiklerin uzaklaştırılması ve dökülen yüzeysel hücrelerin atılması için de bu uygulama gereklidir.

Yıkanma, su ve sabun kullanarak derinin ovulması ve kirin akıtılmasıdır. Ter, yağ, diğer deri bezleri salgıları, deri üzerindeki mikroplar, deri döküntüleri, toz, çamur vb. birleşerek kir denilen tabakayı meydana getirir. Kirli ortamda çalışan kişilerde zararlı bir takım maddeler vücuda bulaşabilir. İşte tüm bunların günlük banyo ile hatta gereğinde daha sık banyo ile vücuttan uzaklaştırılması sağlanabilir. Vücuda bulaşan her tür zararlı kimyasal madde banyo ile hemen deriden uzaklaştırılmalıdır.

Yıkanma sırasında yıkanmayı kolaylaştıracak araç ve gereçlerden yararlanılabilir. Lif, kese mekanik etkinliği artırmak için yarar sağlayabilir. Lifler sabunun vücuda daha etkin olarak uygulanmasını sağlamaktadır. Sırt bölgesinin sabunlanmasında uzun saplı banyo fırçalarından yararlanılabilir. Kese geleneksel yıkanma araçlarındandır. Derideki döküntü hücrelerin uzaklaştırılmasına ve bir dereceye kadar deri dolaşımına yardımcı olabilir. Ancak soyucu etki yapacak şiddette kullanılmamalıdır.

Her banyodan sonra iç çamaşırları ve giysiler değiştirilmelidir. Çeşitli nedenlerle banyo yapılamadığı durumlarda da iç çamaşırlarının sık olarak değiştirilmesi gerekmektedir. Spor ve aşırı yorucu işler yaparak fazla terlenildiği durumlarda muhakkak banyo yapılmalı ve iç çamaşırları değiştirilmelidir.



III. ORTAMIN TEMİZLİĞİ VE BAKIMI

Sağlığımız, yaşadığımız ortamın temizliğinden de doğrudan etkilenir. Temizlik işlemleri bilinçli olarak yapılmadığında var olan kirlilik daha geniş yüzeylere yayılabilir. Ancak temizlik elemanları dahi, nasıl temizlik yapılması konusunda bilgi sahibi olmayabilirler.

Ortamın temizliği olabildiğince sık yapılır. Temizlik sırasında başka yerlere ait eşyalar yerlerine götürülüp (dolap içi, başka oda vs.) düzenlenerek ortam hazırlandıktan sonra temizlenmelidir. Yerler ve yüzeyler pürüzsüz olmalıdır. Bu nedenle cila ve boya bakımı en geç iki yılda bir yapılmalıdır.

Tüm mobilya ve malzemeler ortama yerleştirilirken, temizlik için kolaylık sağlama düşüncesiyle, özel ilgi gösterilmelidir. Örneğin; yerinden oynamayacak kadar ağır olan parçaların arkasında ve yanında boşluk bırakılır, jaluzi gibi fazla yüzey içeren ve temizliği zor olan malzeme yerine, olanak varsa yıkanabilen basit gereçler kullanılması yararlıdır.

Kirli zeminleri temizlerken kiri temiz alanlara yaymamak amaç olmalıdır. Temizlik gereçleri temizlenen yüzeylerden her zaman ve kesinlikle daha temiz olmalıdır.

1. Önce görünen kirler temizlenir; ileri temizlik, aşamalı olarak uygun sırayla
gerçekleştirilir.
2. Temizlik sırasında öncelikle sıcak su kullanılır.
3. Temizliği yapılan yüzeyler sonunda kuru olarak bırakılır.
4. Kullanılacak malzeme etkili, kullanım amacına ve standartlara uygun olmalıdır.


A- FARKLI ORTAMLARIN TEMİZLİK ÖZELLİKLERİ

1. Yerler ve Yüzeyler

" Temizlik sırasında olabildiğince çok yüzeye ulaşmak için, hareket edebilen eşyalar yerlerinden oynatılır.
" Vakumlu süpürge ile toz kaldırmadan süpürülür.
" Süpürme sonrası arap sabunlu su ile ıslatılmış paspasla silinir.
" Uzun süre temizlenmemiş, kalıcı kirler bulunan ortamların temizliği özen ister.
Yerlerin önce ıslatılarak, spatula gibi kazıyıcılar yardımıyla, mekanik olarak
temizlenmesi gerekebilir.
" Mobilyaların tozları, nemli bezle silinir. Lekeler varsa, yüzeyi bozmayacak özel
temizleyiciler ya da deterjan kullanılarak temizlenmeli, kuru bez ya da nemli
bezle son bakım yapılmalıdır.
" Fayans yüzeyler her gün arap sabunlu nemli bezle silinir. Sabunsuz bezle
durulanır.
" Camlar, çerçeveler ve kapılar, en geç ayda bir, arap sabunlu su ile ıslatılmış bezle
temizlenir ve sabunsuz bezle durulanır.
" Kapı kolları, banko ya da merdiven kenarı gibi çok kişinin ellerinin değdiği
yüzeyler, önce sıcak su ve arap sabunuyla, daha sonra dezenfektan eklenmiş suyla
silinir.
" Perdeler ve diğer kumaş materyal en geç iki ayda bir çamaşır makinesinde uygun
programla yıkanır ya da gerekirse kuru temizleme yapılır.
" Pano, tablo, ayna, abajur ve radyatör petekleri de temizlenecek yüzeyler
arasındadır ve mobilyalar gibi temizlenir.
" Akıtmayan naylon torbalar ile birlikte kullanılan çöp kovaları, en geç haftada bir,
mekanik temizlik yapıldıktan sonra deterjanlı su ile fırçalanarak temizlenir,
kurulanır.

2. Buzdolapları
" Dış kısmının yüzey olarak temizlenmesi, içinin düzenli kullanılması gereği dışında, otomatik eriticili değilse, buzluğun bakımı düzenli olarak yapılmalı, iç yüzeyleri ve raflar deterjanlı sıcak su ile silinmelidir.
" İçinde yalnızca besinler bulundurulmalıdır.

3. Lavabo ve Tuvaletler

" Önce görünür kirler ıslatılarak temizlik fırçalarının kazıyıcı kenarları da kullanılarak temizlenir.
" Toz ya da sıvı, ovucu bir deterjanla önce fırçalanarak temizlenir ve su ile durulanır.
" Musluk başları da toz ya da ovucu bir deterjanla, başka bir fırça ya da bez kullanılarak temizlenir.
" Sabunlukların dış yüzey temizliği her temizlikte yerine getirilmelidir. Sıvı sabunlar bittiğinde sabunluklar fırçalanarak temizlenip, kurulanmalı ve bu işlemlerden sonra yeniden doldurulmalıdır.
" Evyelerin dışında kalan yer ve yüzeyler yukarıda belirtildiği gibi temizlenir.
" Tuvalet ve lavabo fırçaları ayrı olmalı, başka yüzeylerde kullanılmamalı ve temas ettirilmemelidir

Temizlik sırasında kullanılan malzemeler ve bunların bakımı da özen ister. Temizlik sırasında eldiven kullanmakta yarar vardır. Burada amaç el cildinin korunmasıdır. Eldiven giyilmeden önce eller kurallara uygun olarak yıkanır ve kurulanır. Kirliliğin yayılmasının eldivenler aracılığıyla olabileceği unutulmamalıdır. Atık bulaşmış eldivenler, kendileri de birer bulaştırıcı araç olurlar. Bu nedenle temizlik sırasında eldivenler, faraş ve fırça gibi bir araç kullanmadan doğrudan, atıklarla temas ettirilmemelidir.

Deterjanların doğa kirliliğinde önemli payı olduğu bilinmektedir. Bu nedenle gereksinimi karşılayacak en az miktarda kullanılmasına özen gösterilmelidir. Durulanarak yüzeylerde bulanık görüntü yapmayacak şekilde temizlenirler. Yüzey ve yerlerin kaplamalarına zarar vermeyecek özellikte olanlar kullanılmalıdır. Arap sabunu da sulandırılarak akışkan kıvamda deterjan gibi kullanılabilir. Arap sabunu ile hazırlanmış temizlik suyuna hiç bir zaman çamaşır suyu karıştırılmamalıdır. Karıştırılırsa etkileri azalacağı gibi ortama zehirli gazların çıkmasına neden olunur.

Temizlik bezleri ısıya dayanıklı, tüy bırakmayacak, yumuşak pamuklu kumaşlardan yapılmış sağlam bezler olmalıdır. Kuru ya da nemlendirilmiş olarak, kirlendikçe su ve sabun ya da deterjanla temizlenip durulanarak kullanılır. Yırtılınca yenilenirler. Sıcak su ile yıkanamama özelliği ve gözenekleri nedeniyle çok geniş alan oluşturdukları için temizlenmeleri zor olan plastik süngerler bez yerine kullanılmamalıdır. Görünür biçimde yıprandıklarında yer paspasları yenilenmelidir. Temizlik fırçaları esnek ve hareketli ancak kuvvet uygulayacak kadar sağlam ve ısıya dayanıklı olmalıdır. Bu özellikleri bozulduğunda kullanılmayıp yenilenmelidir.


B- YİYECEK VE İÇECEKLERİN TEMİZLİĞİ

Yiyecek ve içecekler hastalık yapıcı mikroplarla bulaşmamış olmalıdır. Denetlenmiş, kapalı kaynak suları en emin temiz içme suyudur. Açık su kullanmak güvenli değildir. Böyle sular, kaynama başladıktan sonra en az üç dakika daha kaynatılıp soğutulur ve bu sayede temiz olarak içilebilir.

Anne sütü mikropsuz olduğundan ilk altı ay yalnızca emzirilerek beslenen bebekler bu açıdan en güvenli durumda olanlardır. Emzirdikçe süt oluştuğundan, anneler sık emzirerek süt miktarını artırabilirler. Biberon kullanma hem emzirme üzerine olumsuz etkisi olduğundan hem de temizlenme zorluğu nedeniyle mikroplar için uygun ortam oluşturur. Gerektiğinde, bebek beslenmesinde biberon yerine kaşık ya da küçük bardak kullanılmalıdır.

Besin maddelerinde bulunan çok sayıda mikroorganizma, mutfak temizliğinin önemini artırır. Bu nedenle ayrıca özen ister. Gerekli malzemelerin satın alınması ile yemeklerin sunulması arasında, depolama, hazırlama, pişirme, bekletmeden, servis sonrası temizlik ve bakıma kadar tüm iş akışı mutfakta sağlıklı ortam oluşturmada ayrı ayrı önem taşır. Mutfaktaki sıcak ve nemli ortamda bulunan bakterilerin sayısı her 20 dakikada iki katına çıkabilir ve bir tek bakteri 10 saatte 1 milyar olacak şekilde üreyebilir.

Mutfakta alınması gereken sağlık önlemleri içinde, yiyecek maddelerinin gördüğü işlemler özel bir önem taşırsa da, mutfaktaki tüm malzemelerle yüzeyler ve zeminin temizliği en az diğer önlemler kadar önemlidir.

Mutfakta çalışanların elleri, diğer vücut yüzeyleri, ağızları, burunları, dışkı ve giysileri aracılığıyla yiyeceklere mikroplar bulaşabilir.

Mutfakta iş yapanlar ellerini önceden etkili şekilde yıkamalı, ellerinde kesik ve yara bandı olanlar yiyecek hazırlamamalı, yemek hazırlama sırasında sigara içmemeli, saçlar ve buruna temas etmemeli, yemeklerin tadına bakılması gerektiğinde temiz bir kaşık kullanıp sonra hemen yıkamalıdır.


C- BESİNLERLE İLGİLİ HİJYEN KURALLARI

Besinler alındıktan sonra bekletilmeden buzdolabı ya da dolaplara kaldırılır. Son kullanma tarihleri geçmeden kullanılır. Kırık, çatlak ve kirli yumurtalar alınmaz. Zedelenmemiş ve beresiz alınmış sebze ve meyvalardaki toz, toprak, ilaç kalıntıları temiz bol akar suda yıkanır. Sebzelerin hazırlandığı tezgah diğerlerinden ayrıdır.

Dondurulmuş besinler sıcak ortamda değil buz dolabında çözülür, çözüldükten sonra tekrar dondurulmaz. Dondurulmalarına rağmen gıdalarda çürüme bir ölçüde devam eder. Çözme işlemi sırasında bu süreç hızlanır ve oda ısısında uzun sürede çözülen gıdalar kolaylıkla bozulabilir. Özellikle et, kıyma gibi yiyecekler mikropların üremesi için ideal ortamı oluşturur. Bazı buzluk ve derin dondurucuların kapaklarında gıdaların en fazla ne kadar süreyle saklanabileceğine ilişkin bilgi vardır. Gıdaların saklanmasında buna dikkat edilmeli aynı türden gıdaların eski ve yeni üretilmişleri aynı ortamda saklandığında önce eskilerinin tüketilmesine özen gösterilmelidir.

Besin hazırlama alanlarının temizliği besinler kaldırıldıktan sonra yapılır. Özellikle et suları ya da her çeşit etten yapılmış gıdalarla bulaşmış yüzey, alet ve malzemelerin temizliği çok önemlidir. Bu tür yüzey ve malzemeler iş biter bitmez, hemen soğuk suyla akıtılmalı, sonra da yüksek ısıda su ve deterjan kullanılarak temizlenmelidir. Yüzey temizliği için çamaşır suyu da kullanılabilir.


D- MUTFAKLA İLGİLİ HİJYEN KURALLARI

Kullanılan malzemelerin yüzey özellikleri, kalitesi, mutfağın yerleşme planı kuralların uygulanmasını kolaylaştırır şekilde olmalıdır. Yabancı parçalar, cam kırıkları, kırık araç gereç, tezgahlardaki çentik ve bütünlüğünü bozan her tür zedelenme ve kırılma temizlik açısından risk oluşturur.

Mutfakta yiyecek malzemesi kabul yeri, yiyeceklerin işlem gördüğü bölüm, artık ve bulaşıkların bulunduğu alanlar ve temiz kapların muhafaza olduğu yerler birbirinden ayrı olur.

Yerlere dökülen yiyecek maddeleri hemen kaldırılır ve zemin temizlenir.

Yemek kapları yıkanmadan önce, yemek artıklarının temizlenmeleri gerekir. Spatula, bulaşık telleri ve fırçalar bu işlem için kullanılacak araçlardır. Su ile durulama kirleri daha da azaltır. Tabakların makineye uygun şekilde yerleştirilmesi yıkamanın etkililiği için, yıkama işlemine kadar makinenin kapalı tutulması ise ortamın temizliğinin korunması için önemlidir. Bulaşıkların bir yerden bir yere taşınması ve yıkanmak için açıkta bekletilmesi mikropların bulaşmasını ve çoğalmasını artıran bir durumdur.


Bulaşık makinesi fırın ve ocakların temizliği, geniş yüzeyleri ve yiyecek artıkları ile temasları nedeniyle özellik taşır. Mekanik temizlikleri yiyecekler kurumadan spatula ve fırça ile yapılır. Başarı sağlanamayan durumlarda 1/50 konsantrasyonda sulandırılmış çamaşır suyu ile yüzey uygunsa göllenme yapılarak, değilse silinerek yiyecekler uzaklaştırılır.

Yer temizliğinde kullanılan araçlar, tezgah gibi çalışma zemini temizliğinde kesinlikle kullanılmazlar.


E- ATIKLAR

Çöpler ve diğer insan atıkları her zaman mikrop ve parazit yumurtası barındırır. Yemek ve bulaşık atıkları ıslak, dolayısıyla mikropların çok sevdikleri ortamlardır. Mikroplar genellikle bir aracı olmaksızın başkalarına geçip salgın hastalık yapmazlar. Atıkların üzerlerinde var olan ve üreyen mikroplar suya, ellere, dolayısıyla yiyeceklere geçerek hastalıklara neden olurlar. Bu nedenle el yıkama ile birlikte su ve besin temizliğinin yanı sıra çöplerin ve insan atıklarının uygun şekilde yok edilmesi de bulaşıcı pek çok hastalığa yakalanmamak için gereklidir.

Ev atıklarını toplarken yiyecek atıklarıyla diğerlerini ayrı ayrı biriktirmek ve toplanma yerlerine götürmek en doğrusudur. Bu sayede dönüştürülebilir olanlar kolayca değerlendirilebilir. Çöp torbalarının sokak hayvanları tarafından parçalanması da önlenebilir. Çöp toplamanın sorun olduğu yerlerde yiyecek atıkları hayvan yiyeceği olarak ya da gömülerek yok edilebilir. Temiz boş naylon torbaların başka kullanım için saklanması, temiz olmayanların atılmadan önce katlanıp, düğümlenmesi uçuşan çöpleri azaltacaktır. Çocuk bezleri ve kadın bağları da naylon torbaların içinde, sıkıştırılıp ağzı düğümlenerek atılmalıdır. Kağıt atık, kutu ve konserve kaplarını atmadan önce düzleştirip sıkıştırarak, pet şişeleri küçülterek çöp yığınları kat kat azaltılabilir. Böylece mikrop, parazit, böcek ve kemiriciler tarafından çoğalmak için kullanılacak hacim ve yüzeyler de azaltılmış olur. Çöplerin toplanması için hazırlanmış yerler dışında bir yere kesinlikle çöp bırakmamak, yakında böyle yerler yoksa yiyecek atıklarını torbalara koymadan gömmek, diğerlerini uzakta da olsa var olan yere taşımak çöplerin istenmeyen etkilerinden korunmak için en uygun davranıştır.

Yüzey azaltma tüm haşere mücadelesinin esasıdır. Eskimiş yüzeylerde oluşan gözenek, delik ve çatlaklar haşeratın yerleşerek çoğalması için uygun ortam oluşturur. Bu nedenle yaşadığımız ortamların düzenli bakımını yapmak her tür haşeratla mücadele için ilaçlamadan daha sağlıklı ve güvenli bir yoldur.

BULAŞICI HASTALIKLARI ÖNLEMEK İÇİN
Toplu kullanım yerlerinde hijyene oldukça fazla önem verilmesi hastalığın yayılmasını en aza indirir. Eller yıkanmadan asla beslenme yapılmamalıdır. Sokakta satılan yiyeceklerden uzak durulmalı. Ortak kullanılan tuvaletleri en az kullanmaya özen göstermeliyiz. Çocuklarımıza okul ve benzeri yerlerde kendisini koruyabilmesi için el sabunlama alışkanlığı kazandırılmalı, çocuğa bu işlem eğlenceli bir oyun gibi algılamasını sağlamalıyız.

Tarihi geçmiş, delik, yırtık, içerisinde yabancı cisim bulduğumuz herhangi bir ürünü kullanmayınız. Paket reçel, ayran, tereyağ gibi küçük numunelerin aliminyum kısmında bir bombe olup olmadığına dikkat ediniz. Bozulmaya başlayan bu hazır ürünler içerisindeki asit miktarını artırarak aliminyumu dışarıya doğru bombeleştirebilirler.

Bilmediğiniz ya da güvenli olduğuna emin olmadığınız süt ve süt ürünlerini tüketmeyiniz. Mümkünse güvenilir markaların pastörize ürünlerini tercih ediniz. Açık süt kullanıyorsanız oldukça iyi kaynatınız.

Sebze ve meyvelerinizi asla yıkamadan yemeğiniz. Bol su ile avuşturarak en ince ayrıntısına kadar sebzelerinizi yıkayınız.

Et, süt yumurta gibi hayvansal ürünleri buzdolabında saklayınız. Dışarıda bekleyen süt ve süt ürünleri, et, tazeliğine emin olmadığınız yumurta gibi besinleri almayınız.
SOLUNUM YOLUYLA BULAŞAN HASTALIKLAR BUNLAR GRİP, KIZAMIK, KABAKULAK, SU ÇİÇEĞİ, KIZIL, BOGMACA, DİFTERİ, TÜBERKÜLOZ, MENENJİT GİBİ HASTALIKLAR OLUP CAMLILAR ARASINDA SOLUNUM YOLUYLA BULAŞARAK SALGINLAR OLUŞTURABİLİR. 1-) GRİP (İNFLUENZA PAÇAVRA HASTALIĞI, EPİDEMİK İNFLUENZA) BELİRTİLERİ : ANİ BAŞLAYAN YÜKSEK ATEŞ , ÜŞÜME , BAŞ AĞRISI, KAS AĞRISI VE HALSİZLİKLE KARAKTERİZE BİR ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONUDUR. ETKEN : İNFLUENZA VİRÜSÜDÜR. VİRÜS DIŞ ETKENLERE, GÜNEŞE VE ULTRAVİOLEYE KARŞI DİRENÇSİZDİR. ENFEKSİYONA YAKALANANLARDA YAŞ, CİNS FARKI YOKTUR. YAŞLI KİMSELERDE, KRONİK AKCİĞER, KALP, BÖBREK VE METABOLİK HASTALIĞI OLANLARDA AĞIR SEYREDER. BULAŞMA: HASTA KİŞİLERİN BURUN-BOGAZ İFRAZI İLE DOĞRUDAN VEYA TAZE KONTAMİNE OLMUŞ EŞYALARLA DOLAYLI SOLUNUM YOLUYLA BULAŞIR. KULUÇKA DÖNEMİ: 12-24 SAATTİR. TEDAVİ: KOMPLİKASYONSUZ GRİP İÇİN SPESİFİK BİR TEDAVİ YOKTUR. TEDAVİ SEMPTOMATİK OLUP SEDASYONLU ÖKSÜRÜK ŞURUPLARI, ANELJEZİK VE ANTİPRETİK KULLANILIR. BAZENDE ANTİBİYOTİKTE KULLANILABİLİR. KORUNMA: HASTALIKTAN KORUNMAK İÇİN GRİP AŞISINDAN FAYDALANILIR._________________Yarın her şey için çok geç olabilir! Bugün, Zamanı durdurun! Farkına vararak hayatın, yaşamınızdaki en uzun cümlelerini kurun
2-) KIZAMIK (Measles, rubeola) ATEŞ, KORİZA, KONJUKTİVİT, ÖKSÜRÜK, AĞIZ MUKOZASINDA AZI DİŞLERİ HİZASINDA KOPLİK LEKELERİ VE BUNU İZLEYEN 4. GÜNDE GÖRÜLEN DÖKÜNTÜLERLE KARAKTERİZE OLDUKÇA BULAŞICI VİRAL BİR HASTALIKTIR. ETKEN: KIZAMIK VİRÜSÜDÜR. DIŞ ETKENLERE VE ANTİSEPTİĞE KARŞI DAYANIKSIZDIR. KULUÇKA DÖNEMİ: 10-12 GÜNDÜR. BELİRTİ VE BULGULAR: HASTALIK BELİRTİLERİ 2 DÖNEM GÖSTERİR A-) PRODROMAL DÖNEM B-)DÖKÜNTÜ DÖNEMİ A-) PRODROMAL DÖNEM: KULUÇKA DÖNEMİ SONRASI ATEŞ VE HALSİZLİKLE BAŞLAR VE 24 SAAT İÇİNDE VE DÖKÜNTÜ BAŞLAYINCAYA KADAR, NEZLE HALİ, GÖZDE YAŞARMA, GÖZ KAPAKLARINDA KIZARIKLIK, ÖKSÜRÜK ( KURU VE İNATÇI)VE KOPLİK LEKELERİNİN GÖRÜLDÜĞÜ DÖNEMDİR. B-) DÖKÜNTÜ DÖNEMİ: 3-4 GÜN SÜREN PRODROMAL DÖNEMİN ARDINDAN MAKÜLOPOPÜLER, BASMAKLA KAYBOLMAYAN DÖKÜNTÜLER BAŞLAR. DÖKÜNTÜ SAÇLI DERİ İLE SAÇSIZ DERİNİN BİRLEŞTİĞİ YERDEN KULAKLARIN ARKASINDAN BAŞLAR2-3 GÜN İÇERİSİNDE YÜZE VE VUCUTUN TÜMÜNE YAYILIR. DÖKÜNTÜNÜN EN FAZLA OLDUĞU DÖNEMDE ATEŞ EN YÜKSEKTİR. 3-4 GÜN SONRA DÖKÜNTÜLER SÖNER TEDAVİ: TAMAMEN SEMPTOMATİKTİR. ATEŞ DÜŞÜP ÖKSÜRÜK AZALINCAYA KADAR HASTA DİNLENDİRİLİR. KORUNMA: BÜTÜN ÇOCUKLAR AŞILANARAK AKTİF BAĞIŞIKLIK KAZANDIRILIR._________________Yarın her şey için çok geç olabilir! Bugün, Zamanı durdurun! Farkına vararak hayatın, yaşamınızdaki en uzun cümlelerini kurun
3-) KABAKULAK ( Parotis epidemica, Mumps ) KABAKULAK EN SIK OLARAK PAROTİS (TÜKRÜK BEZİ ) BAZENDE DİĞER DIŞ BEZLERİN AĞRILI ŞİŞMESİYLE KARAKTERİZE AKUT BİR VİRÜS HASTALIĞIDIR. ETKEN: KABAKULAK VİRÜSÜDÜR. KULUÇKA DÖNEMİ: 14-21 GÜNDÜR. BELİRTİ VE BULGULAR: HASTALIK HAFİF ATEŞ, KIRIKLIK, BOĞAZ AĞRISI VE BAŞ AĞRISI İLE BAŞLAR 12-24 SAAT SÜREN BU DÖNEM SONUNDA TEK TARAFLI VEYA ÇİFT TARAFLI OLARAK PAROTİS BEZLERİ ŞİŞER. ŞİŞLİK YAYĞIN VE SINIRSIZDIR. 4-10 GÜN SÜRER. ATEŞ 39-40 DERECEYE KADAR ÇIKABİLİR. ERGENLİK ÇAGINDAN SONRA KABAKULAK GEÇİRMEK ERKEKLERDE ORŞİT HASTALIĞINA YOL AÇAR VE KISIRLIĞA NEDEN OLABİLİR. BAYANLARDA İSE YUMURLALIKLARIN İLTİHAPLANMASINA YOL AÇABİLİR. KORUNMA: KABAKULAK AŞISI İLE OLUR._________________Yarın her şey için çok geç olabilir! Bugün, Zamanı durdurun! Farkına vararak hayatın, yaşamınızdaki en uzun cümlelerini kurun ! 4-) SU ÇİÇEĞİ ( Varcella, chickerpox ) SU ÇİÇEĞİ JENERALİZE MAKÜLO PAPÜLER-VEZÜKÜLER VE KABUKLANMA GÖSTEREN DÖKÜNTÜLERLE KARAKTERİZEDİR. ETKEN: VANİCELLA-ZOSTER VİRÜSÜDÜR KULUÇKA DÖNEMİ: 14-21 GÜN ARASINDA DEĞİŞİR. BELİRTİ VE BULGULAR: HASTALIK 1-2 GÜN SÜREN HAFİF ATEŞ, HALSİZLİK, KIRGINLIK GİBİ NONSPESİFİK BULGULAR İLE BAŞLAR. BU DÖNEMDEN SONRA GÖVDEDE FAZLA , YÜZ, KOL VE BACAKLARDA DAHA AZ OLMAK ÜZERE KÜÇÜK MAKÜL VE PAPÜL ŞEKLİNDE DÖKÜNTÜLER ORTAYA ÇIKAR VE KISA ZAMANDA VEZİKÜLLEŞİR. DÖKÜNTÜ DÖNEMİ 2-6 GÜNDÜR. EGER DÖKÜNTÜLER ENFEKTE OLMAMIŞ İSE İZ BIRAKMADAN KAYBOLUR. TEDAVİ: SEMPTOMATİKTİR. DÖKÜNTÜLER ENFEKSİYON KAPMIŞSA ANTİBİYORİKTE KULLANILABİLİNİR. KORUNMA: SAĞLIKLI KİŞİLERİN HASTAYLA TEMASI ÖNLENMELİDİR_________________Yarın her şey için çok geç olabilir! Bugün, Zamanı durdurun! Farkına vararak hayatın, yaşamınızdaki en uzun cümlelerini kurun 5-) BOĞMACA (Whopoping cough ) ÖZELLİKLE 2 YAŞINDAN KÇÜK ÇOCUKLARDA TEHLİKELİ OLABİLEN, OLDUKÇA İNTÇI VE SPAZMOTİK ÖKSÜRÜK NÖBETLERİYLE KARAKTERİZE BİR HASTALIKTIR. ETKEN: BARDETELLA PERTUSSİS, GRAM (-), HAREKETSİZ KOKOBASİLİDİR. BULAŞMA: HASTALIK DOĞRUDAN TEMAS VEYA ÖKSÜRÜRKEN ÇIKARILAN DAMLACIKLAR YOLUYLA OLUR. KULUÇKA DÖNEMİ: 5-15 GÜN ARASINDA DEĞİŞİR. BELİRTİ VE BULGULAR: A-) KATARAL VEYA PRODROMAL DÖNEM: 1-2 HAFTA SÜRER ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONU VE NEZLE İLE BAŞLAR. B-) PROKSİMAL VEYA KENTÖZ ÖKSÜRÜK DÖNEMİ: 2-6 HAFATA SÜRER. HASTA 5-10-15 VEYA DAHA FAZLA SAYIDA KISA VE KESİK KESİK BOĞULUR GİBİ ÖKSÜRÜR. NÖBET ESNASINDA HASTA KIZARIR, MORARIR, GÖZLER DIŞARI FIRLAR ŞEKİLDEDİR, DİL DIŞARI SARKAR. NÖBETLER GENELLİKLE GECE GELİR. KÜÇÜK ÇOCUKLARDA BOGULMALARA NEDEN OLDUĞU İÇİN ÖLÜMLER GERÇEKLEŞEBİLİR. C-) İYİLEŞME DÖNEMİ: 1-2 HAFTA SÜRER ÖKSÜRÜK AZALIR. HASTA NORMALE DÖNER. TEDAVİ: SPESİFİK TEDAVİ YOKTUR. GENİŞ ETKİLİ ANTİBİYOTİKLER VERİLEREK SEKONDER BİR ENFEKSİYONUN GELİŞMESİ ÖNLENİR. KORUNMA: AŞI İLE YAPILMAKTADIR.DERİ VE MUKOZA YOLUYLA BULAŞAN ENFEKSİYON HASTALIKLARI ENFEKSİYON ETKENİNİN DERİ VE MUKOZA YOLUYLA BULAŞMASI İÇİN DERİ VE MUKOZADA ÇİZİK, KESİK, ÇATLAK VE YARA GİBİ TRAVMATİK DURUMUN YADA ANOTOMİK YAPISAL ÖZELLİK GÖSTEREN BİR GEÇİŞ AÇIKLIĞININ (SEKSÜEL AÇIKLIK GİBİ ) BULUNMASI VE ETKENİN BU GİRİŞ KAPISINDAN YAKIN TEMAS İLE GEÇME OLASILIĞININ OLMASI GEREKİR. 1-) TETENOS (Lockjow, Kazıklı Humma ) TETENOS KİRLİ YARALAR SONUCU ORTAYA ÇIKAN, ETKEN CLOSTRİDİUM TETANİNİN SALGILADIĞI EKZOTOKSİNİN NEDEN OLDUĞU KASILMALAR İLE KARAKTERİZE BİR HASTALIKTIR. ETKEN: CLOSTRİDİUM TETANİ; ANEOROP, SPORLU, İNCE GRAM (+) BİR ÇOMAK BASLİDİR. ISI VE ANTİSEPTİGE OLDUKÇA DİRENÇLİDİR. KULUÇKA DÖNEMİ: ORTALAMA 6-14 GÜNDÜR. BELİRTİ VE BULGULAR: GÖRÜLDÜGÜ YAŞA VE KLİNİGE GÖRE DEĞİŞİKLİK GÖSTERİR. GENEL OLARAK; BAŞLANGIÇTA İŞTAHSIZLIK, KIRGINLIK, YARA YERİNDE AĞRI GİBİ ŞİKAYETLER VARDIR. TANIMLAYICI İLK BELİRTİLER ; ÇENE VE BOYUN KASLARINDA SERTLEŞME İLE BAŞLAR, HASTA ÇİGNEME VE AĞZINI AÇMADA ZORLANIR. AĞRILI TONİK KASILMALARLA ÇENE KİLİTLENİR. YÜZ KASLARININ KAILMASIYLA YÜZ İFADESİ ACI BİR GÜLÜMSEME HALİNİ ALIR. 1-2 GÜN SONRA TONİK KASILMALARVE SERTLİK TÜM KAS VE İSKELET SİSTEMİNE YAYILIR. VÜCUT TAHTA GİBİ SERTLEŞİR. BAŞ VE AYAKLAR ORTAYA DOĞRU KAYAR VE HASTA YAY ŞEKLİNİ ALIR. LARENKS VE SOLUNUM KASLARININ KASILMASIYLA HASTA NEFES ALAMAZ VE ÖLÜR. TEDAVİ:TETENOSLU HASTALARDA YAPILACAK İLK TEDAVİ, KASILMALARIN ŞİDDETİNİ VE SAYISINI AZALTMA YÖNÜNDE OLUR. SİPESİFİK TEDAVİ OLARAK ANTİTOKSİK SERUM VERİLİR. TETENOS BASİLİNİ TAHRİP ETMEK İÇİN KRİSTALİZE PENİSİLİN VERİLİR. KORUNMA: AŞILAMA İLE AKTİF BAĞIŞIKLIK SAĞLANMALIDIR. YARA TEMİZLİĞİ ÇOK İYİ YAPILMALIDIR.

0 yorum:

 

Zirve100 Toplist
Türkiyenin Tikky Sitesi Türkiyenin Tikky Sitesi